Fahri Erdinç (1917-1986), Türk edebiyatının toplumcu gerçekçi geleneğinden geliyor. 40 Kuşağı olarak anılan edebiyatçılar arasında, sanat yaşamı Sabahattin Ali ve Nâzım Hikmet'le usta-çırak ilişkisi içinde gelişen, öykü ve roman alanında verdiği ürünlerle edebiyat tarihimizde iz bırakan yazarlardan. Aynı zamanda, sanatsal kimliğine, yurt dışında sürgün yaşamı boyunca siyasal çalışmalarıyla yeni boyutlar ekleyen bir yazgı adamı. Alinin Biri romanında Fahri Erdinç, Türkiye tarihinden önemli ve anlamlı bir kesit sunuyor. Bu kesitin sunuluşunda, Ulusal Kurtuluş Savaşı'yla kurulan ülkenin tarihsel gelişimi içindeki bir gerçeklik, emekçi köylünün toprak özlemi öne çıkıyor. Alinin Biri, bu doğrultuda verilen, köylü için bağımsızlığın toprak, özgürlüğün de işlediği toprağa sahip olmakla başlayacağını vurgulayan bir mücadelenin romanı. Erdinç'in büyük bir ustalıkla çizdiği insan portrelerinden bir mozayik, deyimlerle zenginleşen bir dil ve anlatım, anlatılanın heyecanla izlenmesini sağlayan bir canlandırma başarısı...