"Gönül ferman dinlemez" dediler inanmadım.
Duygularımı aklımla dizginlerim sandım.
Kaptırdım gönlümü o ahu gözlü güzele.
Tutsak olan duygularımdan kurtulamadım.
Aşılmaz engellerden yâre ulaşamadım.
Gönlümdeki duyguları ona açamadım.
Ben yaklaştıkça nazlanıp uzaklaştı benden.
İncitme kaygısıyla hep mesafeli kaldım.
Alıp başımı sarp dağlara vurdum kendimi.
Belki de yürüyerek unuturdum derdimi.
Dağların ardında yine sıra dağlar vardı.
Yoruldum görünce Kaf Dağı'nın heybetini.
Gönül durulur sandım Kaf Dağı'na varınca.
Dağları delen Ferhat'ı orada bulunca.
Aşkım için dağlar aştım demeye utandım.
Çöllerde Leyla'yı soran Mecnun'u duyunca.
"Bak ben dağları deldim de elimde ne kaldı.
Benim yokluğumda sevdiğimi eller aldı.
Ben yanıldım, git sevdiğine dön." dedi Ferhat.
Dinledim onun sözünü, vuslata az kaldı.