İlk kez 1838 yılında yayımlanan "Alışkanlık Üzerine"de Felix Ravaisson, alışkanlığın kökeninin ve gelişme sürecinin izini sürüyor ve insan doğasının temelinde alışkanlıklar olduğunu ileri sürüyor. Konuya dair yapılmış en iyi ve özgün çalışmalardan biri olan "Alışkanlık Üzerine"de, alışkanlığın metafizik nitelikleri materyalizm ve idealizm ekseninde bütün ayrıntılarıyla kaleme alınıyor. Proust, Bergson, Heidegger, Merleau-Ponty, Derrida ve Deleuze gibi isimleri de etkilemiş olan "Alışkanlık Üzerine", yıllar sonra tekrar okurlarla buluşuyor.
"Alışkanlık gibi, içgüdü de, irade ve belirgin bilinç olmaksızın, bir amaca yönelmiş eğilimdir. İçgüdünün farkı daha az düşünce içeren, daha karşı konulmaz, daha kati olmasıdır. Alışkanlık içgüdünün kesinliğine, zorunluluğuna, mükemmel kendiliğindenliğine, belki hiç ulaşamayacaktır ama, her zaman yakınsayacaktır. Öyleyse alışkanlık ile içgüdü, yani alışkanlık ile doğa arasındaki fark yalnızca derece farkıdır ve bu fark sonsuz bir küçüklüğe yakınsatılabilir."