Aliya, ütopyaya karşıdır. Çünkü bütün ütopyalar, yeryüzünde cennet kurma hayali peşindedirler. Aliya'nın hayatı ise bir dramdır. Dram insanla, ütopya dünya ile uğraşır. Peki, ütopik bir toplum modeli kurmak mümkün müdür? Aliya'ya göre insanın yeryüzüne indirilmesiyle bu mümkün değildir. Aliya, mükemmel insanın, mükemmel toplumun peşinde değildir. Tüm istediği, normal insanlar ve normal bir toplum. Oysa Aliya, duruşuyla bizlere hep bir ideali hatırlatır: Toplumları bilge insanlar yönetmeli. Farabi'nin erdemli şehir ütopyası belki o zaman gerçek olur. Gerçi Platon'un dediği gibi ideal olan gerçek olamaz; gerçekleşen de ideal olamaz. Aliya'nın yaptığı, gerçeği fısıldamaktır. O halde bize düşen, bu gerçeği yaşanılır kılmaktır.