Allah; yarattığı dünya ve insanlar için çeşitli kurallar koymuştur. Dünya için koyduğu kurallara "Tabiat Kanunu", insanlar için koyduğu kurallara "Din", dinin kitabına da Kuran diyoruz.
Kuran'da her şey açık ve anlaşılır ifadelerle anlatılmasına rağmen, uygulamalar çoğu zaman Kuran'a ters düşmektedir. Araştırıldığında görülüyor ki; bunun başlıca nedeni, Casiye suresinin 23. ayetindeki ifadedir.
Peki nedir bu Casiye-23?
Ayet şu:
"Kendi arzusunu, Tanrı edineni ve bilgisi olmasına rağmen, Allah'ın saptırıp kulağını ve kalbini mühürlediği ve gözüne de perde çektiği kişiyi gördün mü?"
(Casiye-23)
Bu kişiler, gerek "Hadis" adıyla gerekse Kuran'a ilaveler yaparak; "Kuran"da ve "Din"de olmayan bazı şeyleri Allah'ın arzu ve isteğiymiş gibi görüp dine kurallar koymuşlardır. Ayet bu tip insanları kastediyor.
Mustafa Fethi Üzümoğlu, bu ayetten yola çıkarak, anlaşılmaz gibi görünen birçok Kuran ayetinin pratikte yaşamla ne kadar içiçe olduğunu gösteriyor ve okura Kuran'la ilgili yeni bir bakış açısı sunuyor.