Kudüs, tarih boyunca birçok dönüşüme sahne olsa da sokaklarında dolaşanları alıp tarihin derinliklerine götürür. Zira her taşın, her binanın, her sokağın ayrı bir hikâyesi vardır. Kudüs'e ilgisiz kalmak tarihe ve geleceğe ilgisiz kalmaktır. Bu yüzden Kudüs'le yakından ilgilenmek durumundayız. Din, tarih, kültür ve gelecek bunu haykırıyor bize!
Sefer Turan, Allah'a Ismarladık Kudüs kitabında yakın tarihi, çağdaş siyasi gündemlere angaje biçimde çekişmeli bir alan olmayı sürdüren Filistin'de yaşanan trajik hadiselerin tarihî arka planına ışık tutan hatırlatmalar yapıyor. Aslında "Allah'a ısmarladık Kudüs" ifadesi kutsal şehre tamamen veda değil, tarihin derinliklerine varan bitmek tükenmez bir özlemle onu daima içimizde, gönlümüzde taşıyacağımızın dile getirilmesi. Turan, Osmanlı'nın vedasının ardından Kudüs'e olanlara dikkat çekiyor. Kudüs'ün dününü, bugününü, yarınını, sanatını, siyasetini, edebiyatını, fikrî derinliğini derliyor. Bize Kudüs'ün hikâyelerini kısa kısa anlatıyor. Kimi zaman tarihî gerçeklere yaslanıyor kimi zaman âlimler, siyasetçiler, entelektüeller, sanatçılar gibi Filistin'in bilinen şahsiyetlerine kimi zamansa sokaktaki herhangi birine.
Kudüs'ü değişik veçheleriyle anlatarak vicdanımızın külleri arasından Kudüs'ün közlerini çıkarmaya çalışan Allah'a Ismarladık Kudüs ne zaman Kudüs'ten ayrılsa bu şehri özleyen bir yazarın duygu ve düşünce dünyasından hayat bahşeden kesitler sunuyor...