Almanya, Alman ve Avrupa Birliği Parlamento'larında birçok defa Türkiye aleyhine açıklamalar yapmış ve Türkiye'de azınlık haklarının ihla edildiğini gündeme getirmiştir. Ancak Almanya'nın kendi snırları içinde 2,5 milyon vatandaşımıza yaptığı uygulamalara baktığımızda, aslında azınlık haklarını çiğneyenlerin Almanlar olduğu gerçeği apaçık ortaya çıkmaktadır. Almanya'da 50 yılı aşkın süredir yaşayan Türk azınlığını asimile etme arzusu, aslında yoğun bir politik uygulamadır ve bu uygulama politik bir sürece bağlıdır. 2008 yılında Türklere ait 43 evin kundaklanması ile 2000-2006 yılları arasında "Döner Cinayetleri" (Döner Morde) olarak bilinen, 8'i Türk 9 esnafın öldürülmesi gibi karşımıza çıkan birçok olay zinciri bulunmaktadır ki, bu olay zincirlerinin halkaları birleştirildiğinde ortaya çıkan tek gerçek vardır: o da ırkçılık ve faşizmin, bu ülkede, azınlık olarak yaşama mücadelesi vermekte olan çeşitli etnik gruplara yoğun baskılar ve şiddet ile yansıyor olmasıdır. Türkiye'nin üniter yapısını bozacak bütün örgütlerin merkezi Almanya'dır. Almanya, Türkiye'de siyasi nedenlerden dolayı cinayet işleyen, Sivaş katliamını gerçekleştiren, Gaffar Okan gibi sayılı vatan evlatlarını öldüren terör yanlısı kişi ve/veya kişiler ile bunların bağlı bulunduğu teşkilatlara kucak açmıştır ve siyasi sığınma izni vermiştir. Alman Derin Devleti Almanya'nın Türkiye üzerinde gerçekleştirmeye çalıştığı karanlık emelleri anlamak için önemli bir kaynak işlevini görüyor.