Ödeme işlemlerini gerçekleştirmek ödeme hizmeti sağlayıcılarının asli edim yükümlülüğüdür. Bu yükümlülük, teknolojinin gelişimiyle birlikte kimi zaman anlık olarak gerçekleştirilmekte, kimi zaman ise belirli bir süreci takip etmektedir. Gerçekleşme süresi ne olursa olsun, ödeme işlemi türlerinin çeşitliliği ve bu işleme katılan kimselerin sayıca çokluğu, bu işlemlerin çok yönlü ilişkiler çerçevesinde yürütülmesi sonucunu doğurmaktadır. Haliyle sözü edilen ilişkilerde farklı şekillerde hukuki sorunlarla karşılaşılabilmektedir. Hukuki sorunların çözümünde, ödeme işlemlerinin ve bu işlemleri konu edinen ödeme hizmetlerinin kendi dinamiği ve özel nitelikleri, konunun, klasik sözleşme tiplerinde benimsenen kurallardan farklı şekilde ele alınmasını gerektirmektedir.
Özetle, bir ödeme emriyle ödeme işleminin başlatılmasından sona ermesine kadar, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin zeminin ne olduğu meselesinden, olası ödeme emrini geri alma, yetkiyi geri alma, hiçbir yetkiye dayanmadan ödeme işlemini yürütme gibi farklı hukuki sorunların ortaya çıkmasına ve bu arada taraflar için sorumluluğun nasıl çözümleneceği meselesine kadar, bunlara yönelik özel kurallara yer verilmektedir. Alman Hukukunda bu meseleler, Alman Medeni Kanunu'nda ve bazı özel kanunlarda getirilen özel kurallarla çözüme kavuşturulmuşken, Türk Hukuku'nda bu konuda 6493 Sayılı Kanun ve daha ayrıntılı düzenlemeleriyle Ödeme Hizmetleri Yönetmeliği kabul edilmiştir. Aslında her iki hukuk düzeni bakımından kaynak aynıdır: Avrupa Birliği'nin Ödeme Hizmetlerine İlişkin Direktifleri. Çalışmamızda özellikle 2015 yılında kabul edilmiş olan 2015/2366 Sayılı İkinci Ödeme Direktifi doğrultusunda incelemelerde bulunulmuş, yeri geldikçe 2007 Tarihli Birinci Ödeme Direktifi'ne de değinilmiştir.
Ödeme Hizmetleri Direktifleri'nin önemli bir mehaz teşkil ettiği ödeme işlemlerinin gerçekleştirilmesi yükümlülüğü konusunu ele alan bu çalışmanın, bu özelliğiyle Türk Hukuku açısından da teorisyenlere ve uygulayıcılara yol gösterici olması umut edilmektedir. Çalışmada, Alman Medeni Kanunu'nun ilgili hükümlerinin Türkçe çevirilerine de yer verildiğinden, bunların da yapılacak bilimsel çalışmalarda yararlı olması temenni edilmektedir.