"Selviler kılıcını çalsın, otlar kirişini çeksin, karaduygudan başka düşmanım yoktur benim. Yola kurtlar dizilsin, bayıra kara taşlar dökülsün, karaduygudan başka düşmanım yoktur benim. Başında ak tolgalı bir alpkızım varsa ordu birer birer baş olsun, başında ak tolgalı bir alpkızım yok ise erler üçer beşer koyun olsun yayılsın."
Obanın tüm erkekleri teker teker kaybolur. Geriye kalanlar ise çaresizlikle yüzleşir. Alpkız, içindeki güçle sadece obasını değil, geleceğini de kurtarmak için harekete geçer. Gökyüzünden düşen dijital bir at ve teknobinicilerin gizemli dünyası, onu hiç tahmin etmediği epik bir maceraya sürükler.
Dünyadan kaçmak mümkün mü? Koşan mı daha hızlı yol alır, yoksa bekleyen mi? Yoksa yerini yurt kılmaya çalışan mı daha çok yorulur?
Alpkız, cesaretle bu soruların peşine düşerken, umut dolu bir geleceğin kapılarını aralar.
Ayşegül Genç, Alpkız ile genç okurlara cesaretin, uyanışın ve mücadelenin izlerinin sürüldüğü destansı bir hikâye sunuyor.