Altın Ekin
Cilavuz Köy Enstitüsü mezunu olan Ümit Kaftancıoğlu, bozkırda açan ateş çiçeklerinin en direşkenlerinden biriydi. Çocuk edebiyatının henüz sözünün edilmediği bir dönemde çok sayıda eseriyle çocukların ve gençlerin hayal dünyasını zenginleştirdi. Ezenlerin karşısında dik duran, hakkını koparıp almasını bilen Erdeli adlı bir çocuk kahramanın hikâye edildiği Altın Ekin romanı, yayımlandığı dönemde çok ses getirdi, önemli tartışmalara konu oldu. Şırıl şırıl derelerin aktığı, kuşların ötüştüğü bir değirmendi Erdeli’nin yurdu. Değirmenci babasının en büyük hayali onun okuyup büyük adam olmasıydı. Ekmeklerini sağlayan değirmen, yollarında koşup oynadığı ata yurdu terk edildi Erdeli için. Ancak adı gibi korkusuz, yiğit bir çocuk olan Erdeli, önce okulu, sonra yol boyunca karşılaştığı insanları ardında bırakarak emeğin yurduna, büyükşehire geldi. Çalıştı, çabaladı meslek sahibi oldu. Ve sonunda topluma yarayışlı, üretken bir yurttaş olarak umudunu kendisine bağlamış sevdiklerinin yanına geri döndü. Bir işyeri açtı. “Kimsenin alınterini içmeyen, emeğini yemeyen, herkese kazancını veren, herkesin geleceğini düşünen, tek sürtüşmenin çıkmadığı bu iş okulu”nun adı “Altın Ekin Dökümevi”ydi. ÜMİT KAFTANCIOĞLU 1934 yılında Ardahan’ın Hanak ilçesinin Saskara (Koyunpınar) köyünde doğar. 1957 yılında mezun olduğu Cilavuz Köy Enstitüsü insanlığı öğrendiği yer olur. 1964 yılında TRT’nin açtığı sınavı kazanarak TRT’nin Köy Yayınları bölümüne girer.TRT İstanbul Radyosu’nda halk kültürünün tanıtıldığı “Av Bizim Avlak Bizim”, “Dilden Dile” ve “Yurdun Dört Bucağından” programlarını hazırlar. “Evreşe Yolları Dar” ve “Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar” gibi türküler de içinde olmak üzere çok sayıda türküyü derleyerek halk müziğine kazandırır. İlk öyküsü 1955 yılında Varlık dergisinde, “Sihirli Halka” adlı öyküsü ise Cumhuriyet gazetesinde yayımlanır. Eğitim eşitsizliğini anlattığı Dönemeç, 1970 TRT öykü yarışmasında Osman Şahin’le birlikte birincilik ödülünü paylaşır. İki yıl sonra, Nisan 1972’de, Dönemeç’in de içinde yer aldığı ilk öyküler toplamı aynı adla Remzi Kitabevi tarafından yayımlanır.Aynı yıl, “Hacı Bektaşın Gölgesinde Sömürü” üst başlığıyla yayımlanan Hakullah röportajı dönemin önemli ödüllerinden olan Karacan ödülüne değer görülür. 1972 yılında, Yelatan romanını yayımlar. Ardahan Kars yöresi masallarını kendine özgü uslubuyla yeniden yazdığı Tek Atlı Tekin Olmaz, dönemin önemli çizerlerinden Fahri Karagözoğlu’nun desenleriyle birlikte 1973 yılında okuyucuyla buluşur.1974 yılında, devlet tarafından desteklenen aşiret ve ağalık düzenine yönelik güçlü eleştiriler içeren Tüfekliler romanı ve Köroğluyla ilgili yapılmış en iyi çalışmalardan biri olan Köroğlu Kolları Halk Destanları Remzi Kitabevi’nce yayımlanır. 1974 sonrası Anadolu masallarından oluşan bir seçkiyi Kekeme Tavşan adıyla kitaplaştırır. 1975 yılında Çarpana adlı öykü kitabını, 1977’de Köroğlu hikâyelerine farklı bir bakışı temsil eden, çocuklar için yazılan Kankardeşim Dorutay’ı yayımlar. 1979’da Dört Boynuzlu Koç adlı çocuk kitabı ve Köroğlu destanları çalışmasının genişletilmiş halini içeren Köroğlu Kol Destanları Kültür Bakanlığı Yayınları tarafından yayımlanır. 1980 yılında Çoban Geçmez adlı anı-hikâye kitabı ve savaş karşıtlığının işlendiği çocuk romanı Çizmelerim Keçeden okuyucuyla buluşur. 1979 Haziranı’nda Altın Ekin adlı romanı, hükümet değişikliği sonrası toplatılır. 11 Nisan 1980 tarihinde; halk düşmanlarının kendisini hedef göstermesinin hemen sonrasında evinin önünde pusuya düşürülerek öldürülür. Şülgür Deresi adlı çocuk kitabı, yayımlanmamış kent ve kır öykülerinden oluşan İstanbul Allak Bullak adlı çalışması, Hızır Paşa ve Köroğlu Kolları Halk Destanları içinde yer alan Sali Bey destanı YAZKO Yayınları tarafından Salih Bey ismiyle , Hakullah röportajı ise diğer röportajlarıyla birlikte aynı adla Su Yayınları tarafından ölümünden sonra yayımlanır. Kullanılan Reklam Mecraları: Sosyal Medya ve Gazete/Dergiler
Devamını Oku