A'mak-ı Hayal, Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi'nin şaheseridir. Bu vasfı taşıyan her eser gibi A'mak-ı Hayal de zamanın yıpratıcı tesirine uğramamış, bilakis zaman geçtikçe daha çok alaka gösterilen, daha çok aranan bir eser olmuştur.
A'mak-ı Hayal, İslam'a dayalı olan bakış açısı, Hind ve Çin'den Eski Yunan'a bütün kadim kültürleri kucaklayan kapsamı ve hakikatle mecazı, ironiyi birleştiren üslubuyla benzersiz bir romandır. İnsanın en temel meselesi olan hakikat arayışı bu romanda içinde bulunulan zaman ve mekanın hususiyetleriyle, yaşanan hayatın meseleleriyle bağlantılı olarak anlatılmaktadır. Zihni Batı kültürüyle ifsad edilmiş olan Raci, kendini meczup kıyafeti altında gizleyen bir mürşidle, Aynalı Baba'yla karşılaşır. Böylece onu maddî alemde tımarhaneye; hayal aleminde ise Hindistan'a, İran'a, Eski Yunan'a, kainatın sınırına ve ötesine sürükleyecek olan macerası başlar.
A'mak-ı Hayal'in elinizdeki baskısında; tefrika edilen, fakat daha sonra gazete sayfalarında unutulan şu dört hayal, ilk defa olarak kitaptaki yerlerine kavuşmaktadır: Abıhayat, Hüsn ü Hayal, Ebedî Hayalet, Sa'y ü Ceza.