Ömründe Amerika'ya hiç gitmemiş olan Kafka'nın bu ülkeye ilgisi 1910'lu yıllarda başlar. Amerika'ya göç eden üç kuzeninin aile çevresinde anlatılan hikâyeleri, okuduğu gazete haberleri, seyahat yazıları ve romanlardan kendisine bir Amerika imajı oluşturur.
Kafka bu romanda, Amerikan toplumunun acımasız çalışma koşullarını; çalışkanlığın ve görevi yapmanın değil, kendini iyi satabilme ve başkalarını sömürme yeteneğinin geçerli olmasından dolayı eleştirir.
Romanın kahramanı Karl Rossman telafisi olanaksız bir "suç" işleyince ailesi tarafından Amerika'ya sürgüne gönderilir. Roman boyunca hep yollarda olan Rossman bireysel özgürlük ve kişisel gelişme olanaklarının arayışı içine girer.
Amerikaromanı anlatım tekniğiyle yazarın öteki eserlerinden farklı bir özellik taşır. Olay neredeyse tümüyle kahramanın bakış açısından betimlenmiştir. Amerika'daki koşullar Avrupa ölçülerine göre değerlendirilmiştir. Okur kendisine zaman zaman verilen ipuçları yardımıyla gelişmelerden haberi olmayan kahramanın arkasından neler çevrildiğini hayal edebilir.