Binlerce yıldır cinnet ve cenneti bir arada yasayan Anadolu insanının ağıtı, şair M.Ümit Görgülü'nün Fırat gibi Dicle gibi çağlayan katmanlı dizelerinde yön bulmuş, yol bulmuş.
Kah sormuş, kah sorgulamış. Parantez içi kelime oyunlarıyla okuyucuya satır aralarında farklı anlamları sorgulama şansı yaratmış. İnsanın, kafasına sözcüklerle vura vura öğretilmiş bir karanlığın tersine gözün yetisini aşan güçlü bir ışığın zifiri zindanından seslenmiş okuruna. Ve asla tesadüf olmayan bu zindanın karanlığında kurtarıcısını aramış çaresiz Anadolu insanının.
Kimsin sen, söyle!
Bu zindanda sen de benim kadar çaresizsin...
Dokunduk ellerimize bir anda. Ürperdik.
Tesadüf değil asla.
Bu zindanın karanlığında artık iş görmeyen gözlerimizin
becerisini edinmiş bu ellerden hangisi kurtarıcıydı?
Seninki mi benimki mi?
Buket Başaran Akkaya