Kuşkusuz her yeni teknoloji kendi görme alışkanlıklarını dayatır ve bunun doğal sonucu olarak çevremizi kuşatan görüntüler evrenini ve görsel kültürümüzü şekillendirir. Sayısal teknolojinin ürünü olan dijital görüntüleme aygıtları da gerek görsel algımız ve gerekse bunun sonucu olan görme kültürümüz üzerinde önemli değişimlere kapı aralamıştır.
Tartışmayı teknolojik yeniliklerle sınırlandırmaya özen göstererek söylersek söz konusu dönüşümü, sadece kayıt teknolojindeki bir yenilik olarak sınırlandırmak mümkündür. Ontolojik düzlemde ise niteliksel bir dönüşümle karşı karşıyayız.
Dijital teknoloji analog dünyanın hayal bile edemeyeceği devrimci potansiyelleri bünyesinde taşır. Ama bu potansiyel, doğası gereği cehennemin kapılarının ardına kadar açılmasına da hizmet edebilir. Buna hep birlikte karar vereceğiz.