Ne zaman gözlerim kum tepelerine dalsa, arkasında köyümün olduğunu hayal ederim. Gözlerimi kapatıp denizi seyrederim, portakal çiçeklerinin kokusunu çekerim içime, süpürge otu topladığımızda annemin söylediği türküleri söylerim içimden. Benim için hâlâ yüreğiyle ağladığını görürüm. Ona; "Buradayım, kumların arasında. Gel götür beni anne. İçimde öldürülen çocuğun büyümüş cesedini al götür bizim illere..." diye haykırmak isterim.
Ülkü Taşlıova'nın kaleminden kimi zaman sevinerek kimi zaman gözyaşlarınıza boğularak okuyacağınız şimdiye kadar anlatılmamış bizim hikayelerimiz.