Yeniyetme Sur'un, ailesi ve kız arkadaşı Norma'yla ilişkisini merkeze alarak 1950'ler Türkiyesinin röntgenini çeken keskin bir toplumsal eleştiri romanı Angudi Siraharner (Meteliksiz Âşıklar). Lise son sınıf öğrencisi Sur'un, başta anne ve babası, sonra İstanbul Ermeni toplumu ve nihayet çevresindeki her şeye karşı isyan duygusuyla dolmasına yol açan çelişkileri, çatışmalari ve eşitsizlikleri gözler önüne sererken, havada adeta asılı duran, neredeyse patlamak üzere olan gerginliklere dikkat çeken Zaven Biberyan, 6-7 Eylül sonrası ve 27 Mayıs askeri darbesi öncesinde Türkiye toplumunun sinir uçlarında dolanıyor adeta. Yıllar yılı çabalayarak Ermeni cemaati içinde nihayet bir mevki sahibi olan taşra kökenli babası ve İstanbullu annesi, onların değerler dünyası, tutuculukları ve burjuva yaşam tarzları karşısında derin bir tiksinti duyan, kız arkadaşının kendisinden yaşça büyük ve üstelik çalışan bir kadın olması nedeniyle ailesinin baskısıyla karşılaşan Sur, gençlere özgü güven bunalımları ve erkeklik halleriyle çevresine ördüğü duvarın içinde, giderek yoğunlaşan bir öfke sarmalı içinde kavruluyor. Bugün artık tarih olmuş bir İstanbul'un arka planda salındığı Angudi Siraharner, kâh Adalar, kâh Eminönü, kâh Şişli sokaklarını adımlarken, bir ailenin hikâyesi etrafında geçmişten geleceğe devredilen travmaların sürekli sızlayan izlerine odaklanıyor. Adı artık 20. yüzyılın en önemli Ermeni yazarlarından biri olarak kabul edilen ve Türkçeye de çevrilen eserleriyle sadık bir okur kitlesine sahip olan Zaven Biberyan, toplumsal gerçekçi romanın en iyi örneklerinden birini sunuyor okura.