"Şehirler medeniyetin aynasıdır. Medeniyetin oluşmasındaki en büyük tanıkları ise insanlardır. İnsanlar olmasaydı, şehirlerin kurulması ve medeniyetin oluşması, tanınması ve yayılması gerçekleşemezdi. Diyarbakır, yirmi altıdan fazla medeniyete tanıklık etmiş, ev sahipliği yapmış bir kentimizdir. Yetiştirdiği insanlar ve onların geliştirdiği kültür günümüzde hâlâ yaşamaktadır.
Tarihi, 6 bin yıllık bir geçmişe kadar götürülebilen Diyarbakır, bu uzun zaman diliminde, içinde barındırdığı değişik ırk, dil, din ve mezhebe mensup insanları sayesinde çok zengin bir kültüre sahip olmuştur. Diyarbakır'da hüküm süren otuza yakın devletin kurduğu medeniyetleri de düşünürsek, dünyada eşi benzeri olmayan bir kültür hazinesine sahip kadim bir şehirdir. 5 kilometrelik yüksek surların çevirdiği bu şehirde Kürt, Türk, Arap, Zaza, Ermeni, Süryani ve Yahudi gibi kavimler ve bu kavimlerin kendi kültürleri, dini ve mezhebi görüşleri
kültürel hazineye katkıda bulunmuştur."
1956 yılında Diyarbakır'da doğan, 30 yıla yakın tekstil imalat ve ihracatı yaptıktan sonra 21 Şubat 2001 devalüasyonunda şirketinin batmasıyla birlikte kendisini kitap okumaya adayan, yaşadıkları ve okuduklarıyla elde ettiği birikimi kaleme döken İsmail Hakkı İçten, içimizden biridir. Bir dönem Diyarbakırspor'da yöneticilik de yapan yazarımız, bu kitabında çocukluk döneminde Diyarbakır'da yaşadığı güzel anılarının yanında, maruz kaldığı olumsuzlukları da kaleme alarak insanların neler yaşayabileceğinin ilginç örneklerini vermektedir.