Merdivenin üst basamağına adımımı attım, sağ tarafta yan yana iki kabin, işte orada müdür ve şefin büroları. Sebahat Hanım duruş yönü itibarı ile çalışan arkadaşlarına bakıyor gibi görünse de sabitlenmiş bakışlarla, geçmişi ile gelecek arasına âdeta yeniden köprüler kuruyormuşçasına hayal dünyasında kaybolmuş bir hâli vardı. Görünmeden ters yüz geriye döndüm. Basamaklardan iniyor muydum sürükleniyor muydum bilemiyorum. Hiç iyi değilim. Onun adına mı kendi adıma mı üzülüyorum inanın bunu dahi bilemiyorum. Bu bir anlık saman alevi gibi gelişen olayın seyri, istemesem de genç bir kadının hayal dünyasının yıkılmasına sebep oldu, üzgünüm.