1963 Ankarası'nda, Asaf Çiyiltepe ve arkadaşları Ankara Sanat Tiyatrosu'nu kurma çalışmaları içindeydiler. Türkiye'nin ilk "alternatif" tiyatro örneği olacak bir topluluğun ilk yerleşik sahnesindeki ilk oyunlarının hazırlığı içindeydiler. Samuel Beckett'tan Godot'yu Beklerken ve İrlandalı yazar Brendan Behan'dan Gizli Ordu'yla başlayan oyunların birbirlerine eklenerek oluşturduğu süreçte, genç ve yaşlı binlerce seyirci, Çiyiltepe'nin deyişiyle "ülkemize girmemiş, sokulmamış, varlığı duyurulmamış" bir tiyatro anlayışını benimseyecek, "yalnız duygunun değil, aynı zamanda aklın, direnmenin, insan haklarının" yüceltildiği bir tiyatronun izleyicisi olacaktı.
1963'ten 1990'lara uzanan yüz dolayında yapım boyunca Ankara Sanat Tiyatrosu seyircisini besledi, seyircisiyle beslendi. Üç temel özelliğini hiç yitirmedi diyebiliriz: Kapısını yerli yazarlara açık tutmak, deneysel yapıtlara kucak açmak ve yapımları topluluğun dışındaki başka sanatçıların katkısıyla zenginleştirmek. AST'ın serüvenini renkli ve devingen kılan da bu özelliklerdir.
- Ayşegül Yüksel