Bu kitap anlamlılık olgusunu açıklayan bir varlıkbilim sunuyor. Anlamlılığın evrimsel bir gelişim olduğunu, insan dillerindeki anlamlı tümcelerin, doğadaki yalın belirtilerden başlayarak, aşamalarla karmaşıklaşıp içerik zenginliği kazanan iletişim biçimlerinin son basamağında yer aldıklarını savunuyor. Anlamlılığın, dile getiren ile dile getirilen şeyler arasındaki bağıntılarda keşfedileceğini, böylesi bağlantıların en temel biçimlerinin özsel ve nedensel bağlantılar olduklarını öne sürüyor. Anlamın kaynağını oluşturan özsellik ve nedenselliği de açıklayan bu çalışmada, insan ve hayvan iletişimleri arasındaki fark, düşünme ve dil arasındaki öncelik ilişkisi gibi konular da tartışılıyor.
"Anlam, düşünce tarihinin her döneminde, insanda bazen hayranlık bazen de kuşku uyandıran bir tür büyü gibi görülmüştür. Bunun nedenini anlamak pek güç değil. Kendiliğinde cansız, gösterişsiz ve tekdüze olan kimi nesne, ses ya da çizgiler, belli bir değerlendirmeyle bizim için yepyeni, özgün ve zengin dünyalar yaratabiliyorlar (...)
Anlam dediğimiz şeyin doğasını açıklamaya, ona ilişkin bir varlıkbilim geliştirmeye çalışacağım. Anlamın varlıksal bir boyutu bulunması onun doğasının soyut ve zihinsel olmasını mantıksal açıdan içermediğine göre, fiziksel herhangi bir şeyin bir anlam taşıdığı öne sürüldüğünde bu nasıl kavranmalıdır? Anlamlı olduğu söylenen bir şeyi, böyle olmayan bir başkasından ayrı kılan olgu nedir?"