"İkisine de çok uzunmuş gibi gelen belirsiz bir süre geçtikten sonra gözlerini açtılar. Giyinip kuşanmış bir sürü çocuk ile beraber uzun bir yemek masasında oturuyorlardı. Çocukların hepsi, duygusuzca önlerindeki tabaklara bakıyorlardı. Alaz ve barmen, küçük yaştaki bu insanların hiçbirini tanımıyorlardı.
Çocukların duruşları, nefes düzenleri, ten renkleri ve bakışları ölümü hatırlatıyordu. Masanın başında oturan çocuk başını kaldırıp iki yabancıyı süzmeye başladı. Çocuğun gözlerinde, göz bebeği ve iris kısımları yoktu. Bembeyaz gözler, Alaz'ı ve barmeni inceleyip duruyordu. Bir anda yükselen çocuk çığlıkları içinde, ortam karanlığa gömüldü."