Şiir ve devrim ilişkisi imgesel bir ilişkidir. Sanat ve edebiyatın bu coşkun evladını aynı zamanda
devrimin ruhu olarak görmek gerekir. Öyle olmasa devrimci liderlerin neredeyse tamamının şiirle
olan muhabbetlerini anlamakta zorlanırız. Şiir ve devrimin yürüyüşü, direnişin en anlamlı yürüyüşü
ve en anlamlı dizesidir. Marx, Engels, Stalin, Mao, Ho Şi Minh, Che Guevera, Agostinho Neto,
Amilcar Cabral, Partıce Emery Lumumba, Leopold Sedar Senghor, Rogue Dalton, Eduardo Sancho
Castaneda, Ernesto Cardenal, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya, Cihan Alptekin, Hüseyin
Cevahir, Hikmet Kıvılcımlı, Behice Boran'ın yolları şiirle buluşmuş ve dizeler onların yürüdükleri
yolların kenarında büyüyen, güzel kokan, rengarenk açan çiçekler olarak onlara eşlik etmiştir.
Yaşamları politik mücadeleyle, ideolojik kavgalarla geçen bu insanların, Gramsci'nin deyimiyle
"poetik aura"ları sanat ve devrimci duruşlarını ifade eden metafor olmuştur.