"O tabak bitecek", "Seni dokuz ay karnımda taşıdım ben", "Nerede çıkardıysan oradadır", "Biraz bana çekseydin ne olurdu" Hepimiz hayatımızda en az bir kez duymuşuzdur bu sözleri. Çünkü evrensel bir deneyimden bahsediyoruz: Annelik! Dünyanın her yerinde benzer bir hat izleyen bu kadınlar yeri gelir güler, coşar; yeri gelir size belli etmeden ağlar. Yeri gelir size dünyaları sunar; yeri gelir hiçbir şey için elini-kolunu kıpırdatamaz. Çünkü süperkahraman değiller, dört kolları yok, her şeye yetişemezler. Süperkahraman değiller, sizin olduğunuz yerde olamazlar bazen, uçamazlar. Uçamazlar! Çoğu zaman her şeye yetişen, nereye giderseniz gidin bir telefonla size huzur veren, sizi her geçen gün daha da güçlü kılan; uçamayan, zaman zaman ağlayan, "Artık yeter!" deyip pes edecek noktaya gelen, düşse de herkesten çabuk ayağa kalkan, en çok sizi düşünen, en çok sizi seven süperkahramanlarımızın, farklı meslek gruplarından, farklı yaşlardan annelerimizin deneyimlerini aktardığı bir kitap bu elinizdeki. Gelin hep birlikte, bu pelerinsiz süper kahramanların deneyimlerini okuyalım.