Otuzlu yaşlarının sonuna yaklaşırken ve arkadaşları kendi kendilerine ne zaman anne olacaklarını sorarken, Heti'nin samimi anlatıcısı kararsızdır. Anne olmalı mı, olmamalı mı? Birkaç yıla yayılan hikâyede akranlarının, eşinin ve ailesinin yaşadıklarının etkisindeki anlatıcı, akıllıca ve ahlaki bir karar vermeye çabalar. Felsefeden, bedeninden, mistisizmden ve şansından medet umduktan sonra, aradığı cevabı eve çok yakın bir yerde keşfedecektir.
Annelik yetişkinliğin en önemli kararına dürüstlük ve mizah ile yaklaşan; kadınlık, ebeveynlik ve bütün bunları nasıl yaşamalı gibi konulara dair diyaloglar ve tartışmalar başlatacak cesur, keskin ve tamamen özgün bir roman.
"Sheila Heti'ninAnnelikromanı, bana en çok Kierkegaard'ınKorku ve Titreme'sini hatırlatıyor fakat buradaki acı verici karar bir çocuğu kurban edip etmemek değil, yaratıp yaratmamak. Yazmak, çocuksuzluk ve bir annenin hüznü arasındaki ilişki hakkında Sheila Heti gibi yazanını görmedim.''
- Elif Batuman
"Modern kadının doğurganlıkla olan ahlaki, sosyal ve psikolojik ilişkisine dair bu soruşturma bir aydınlanma, bir provokasyon ve –nihayet– dişil zekânın derinlerinde formüle edilen yeni feminenlik normlarına verilmiş bir cevap. Benzersiz. Sheila Heti kitabıyla bir sanatçı olarak olgunlaşmasında ve dişil söylemin kendisine dair olasılıklarda çığır açıyor."
- Rachel Cusk