Erkekler tarafından yazılan tarih, kadınların toplumsal ve kültürel varlıklarını yok saymış, etkinliklerini tek bir role ve dar bir alana sınırlamıştır. Oysaki geçmişten bugüne yaşam, kadınların geleneksel eşlik/analık rollerinin dışında da gerçekleştirdikleri etkinlik ve üretimleriyle süregelmiştir. Günümüzde toplumsal, kültürel, siyasal tarih ve sanat tarihi, kadınların emeklerini ve yaratıcılıklarını görünür kılarak yeniden yazılmaktadır. Doğu ile Batı uygarlıklarının birleştiği bir konumda yer alan Anadolu tarihinde de kadınların önemli bir yeri olduğunun kanıtı, arkeolojik malzemeler ve sanat eserlerindeki izleridir. Kuşkusuz, tarihsel metinler bize, incelenen toplumu veya insanları anlama yolculuğumuzda çok önemli bilgiler ulaştırmaktadır. Ancak bu metinlerde, toplumun önemli bir kısmını oluşturan kadınların genellikle erkeğin yanında ikinci role sahip olduğu görülmektedir. Bu dönemlerden bize ulaşan arkeolojik veya sanatsal malzemeler farklı bir bakış açısı sunabilmektedir. Bu bağlamda, tarih, özellikle de kadınların tarihi yazılırken tarihsel metinlerin yanında arkeolojik ve sanatsal belgelerin de göz önünde bulundurulması elzemdir. Bu bakış açısıyla derlenen Anadolu Sanatında Kadın adlı bu eserde; Antik Dönem, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu'ndan günümüze ulaşan sanat eserleri incelenerek Anadolu sanatında kadın imgesine ışık tutulması hedeflenmiştir.