Bütün beşerî niteliklerden münezzeh olan Tanrı'nın aşkınlığını dile getiren dilin beşerî kusur ve sınırlılıkla muallel olması, Tanrı'nın tenzihi yönüne gölge düşürülmesine neden olmuştur. Ayrıca Tanrı'yı tanımlamaya çalışanların içinde bulundukları düşünce ve kültür ortamları; benimsedikleri teolojik sistemler ve inandıkları kutsal metinlerin antropomorfik pasajları, problemi daha da karmaşık hâle getirmiştir. Bu problemi çözme noktasında insanın sahip olduğu kültürel birikim, akıl ve tecrübe farklılığı Tanrı'yı betimleyen ilahi pasajları farklı yorumlamalarına neden olmuştur. İlahi nitelikleri farklı okumalardan tevarüs eden değişik tasavvurların izlerini hem felsefi doktrinlerde hem de Tanrı'yı betimleyen kutsal kitapların pasajlarında görmek mümkündür.