"Bu bir avuç toprağı, Abuzer'in mezarından aldım. Terhis olursak götürür Elif'ine emanet ederim. Abuzer'in künyesini boynunda taşıyacaksın. Başka kimliğin yok, yeryüzünde bununla dolaşacaksın."
...
"Baba, bizimle gelmeyecek misin? Üzerine düşen şerefli bir görevi -alnının akıyla- yerine getirip evine döndün."
"Ak alnıma kazınan bu kara lekeyi de temizlemeden ne senin evine ne de virane olan evime dönemem kızım."
"Vay babam, vay! Aksayan ayağına da geldiğin yollara da kurban olayım babam."
Teynel ağacıyla zeytin ağacının arasından Akdeniz'e doğru yürüdü. Ardından tarifsiz bir hıçkırık tufanı koptu.