"Uzun zamandır hayatın anlamını çözmenin çok acı çekmekten geçtiğini düşünüyorum. İnsan ne kadar acı çekerse o kadar farkındalığı artıyor. Hele ki yaşadığın evden en az bir cenaze çıktıysa, ölümü bu kadar yakından görmek "ölüm" konusundaki farkındalığı maksimum düzeye çıkarmak için yetiyor da artıyor. "Ölüm bir eve girince sağ kalanları da biraz öldürüyor" der Peyami Safa. Bu cümleyi ilk okuduğumda ne demek istediğini anlamamıştım. Haklıymış…
Yüreğinizde taşıdığınız rengârenk acıları "Olsun ama benim gökkuşağım var" diyerek sevmeye kalkarsanız; bir gün kendinizi zifiri karanlık bir tuvale bakarken bulursunuz. Kırgınlıklarınızın arasından açan çiçekleri sulayarak kendinizi kandırmaktan vazgeçin! Onlar hayalini kurduğunuz bahçeye ait değiller…