Yoldan çıkmak başka bir yola götürür insanı. Aynı yolda ısrar etmek yolun tekdüzeliği içinde kaybolma halidir çoğu zaman. Gidilecek yer değil, yolun kendisidir gerçekte macera. Ulaşılan yer, yarattığı anlık yanılsamayla ele geçirir insanı ve dönüş yolunu kapatır. İşte gerçek yol o zaman başlar. Yusuf' mu yola çıkmıştır yoksa yol mu Yusuf' un içinde doğmuştur. Yolu lif lif ören hayatlar bütünü Yusuf'un dışında yaşanmıştır oysa. Kader kelimesi, işte tam burada; tesadüflerin doğduğu yerde belirginleşir. Ulaşılan yer ve yol birbirine evrilir. Orası burası, burası orasıdır artık Yusuf' ta. Yusuf'un öyküsü bir yol öyküsü değil, bir kaçış öyküsü olarak başlar. Tercihi kaderidir artık. Ve kaderi onu Yelena' ya, hayatının tek aşkına götürecektir…