Toplumu meydana getiren dinamiklerin en önemli bileşenlerinden birisi de kuşkusuz sanattır. Sanat, topluma yön veren ve şekillendiren unsurların sanatçı tarafından farkındalık oluşturma adına somut olarak gözler önüne serilmesi şeklinde tanımlanabilir. Temsil gücü bu denli yüksek bir kavram olan sanat, insanoğlunun zaman ile gelişen kazanım ve tecrübelerini dışa yansıtma fikrinin sonucunda ortaya çıkmıştır. Çok sayıda kültür ve uygarlığın aynı potada eriyip şekillendiği Anadolu coğrafyası, sanatını en iyi şekilde icra etmeye gayret gösteren sanatçı için ayrıca sahne görevi de görmüştür. Anadolu
insanı, sanatsal faaliyetlerini gerçekleştirirken içinde yaşadığı toplumun inançlarını, değer yargılarını, gelenek ve göreneklerini de göz ardı etmemiştir. Mevcut bilgi birikimini eldeki malzeme ile yoğurarak duygu ve düşüncelerini somut veriler haline getirmeyi başarmıştır. İnsanoğlu sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan kaydettiği ilerlemeleri sanat anlayışına da yansıtmıştır.