İstiklâl Harbi, necip milletimizi tarih sahnesinden silmeye yönelik saldırılara verilen bir cevaptı ve sûfîler de bu mücâdeleye bîgâne kalmamışlardı. Bazı zararlı cemiyetlerde faaliyetleri olanlar vardı tabiî ama çoğunlukla Ankara hükûmetini ve politikalarını destekleyen faaliyetlerde bulunmuşlardı. Her şeyden önce, I. TBMM'deki iki başkan vekîli postnişin/şeyhti: Mevlevî Postnişîni Abdülhalîm Çelebi ve Bektâşî Şeyhi Ahmed Cemâleddîn Çelebi Efendi. Bu sebeple elinizdeki kitap bu iki tarîkati birlikte ele almakta ve gerektiğinde karşılaştırmaktadır. Kitap, Abdülhalîm Çelebi'den Zekiye Hanım'a ve Hasan-Âli Yücel'e dek birçok Mevlevî'nin; Cemâleddîn Çelebi'den Didâr Hanım'a ve Rıza Tevfik'e dek birçok Bektâşî'nin bu harpteki tutumlarıyla ilgili belgeler sunarken sizi Tarih'ten Tasavvuf'a, Tasavvuf'tan Kadın Çalışmaları'na dek büyük bir alanda yolculuğa çıkarmaktadır. Çalışmanın sonunda, özelde Gâzi Mustafa Kemâl'in, genelde ilk Cumhuriyet hükûmetinin bu iki tarîkate karşı tavrı konusunda bilgiler de bulunmaktadır.