"Bu eserde, aldatmaları, kıskançlıkları, merhametleri ve çabalamaları ile bir aileyi, bir travmadan özgürleşmeyi, sönen bir aşkı, evlat acısını, çaresizliği, babaları, oğulları ve serserileri, yoksulluğun amansızlığını ve nihayetinde bir cenazenin kendini kaldırışını takip ediyoruz. Orta ve alt gelir grubuna ait kahramanlarımızın her biri hayat denen mecburiyetin en ağır sorunları karşısında hayatta kalmanın ironisini dillendiriyor. Kesişen ve ayrılan yolların, bağlanmanın ve kopuşun, yükselişin ve sönüşün, kabullenmenin ve hesaplaşmanın travmaları yazarın realist evreninde bir bir önümüze seriliyor. Hayatın kırılma noktalarından ve hikâyelerin yeni hikâyeler doğurmaya başladığı anlardan derlenmiş bir deste gibi, hafif ve derin bir eser. Kapanıştaki terdit ise özellikle insanın kendine duyduğu nefret ve merhametin çok güzel bir örneği haline gelmiş."
"Hayatın kanatan tarafları karşısında birbirinin her şeyi olması gereken insanın ne kadar merhametten koptuğunu tekrar hatırlatan öykülerden benim üstümde merhamet duygusu kaldı. Tüm evrene yalnızlığı ile atılmış kimsesiz çocuklar için merhamet, aynı evde sevmeden-sevişmeden yaşayanlar için merhamet, yoksulluğun ahlakını sınadıklarına merhamet, yevmiyesi ile hayal bile kuramayan işçiler için merhamet, topluma uymayı reddedenler için merhamet, babalarından bir türlü kurtulamayan oğulların ruhları için merhamet ve sonunda bir evladı hayatta tutan annenin merhameti."