Diyar'da sıradan bir gündü. Sıradan insanların sıradan yaşamlar sürdüğü zamanlardı. Hiç kimse "Aşk" ın ne olduğunu bilmiyordu. Uğurda vazgeçmenin, ölümü dahi göze alarak ruhunu kaybetme korkusuyla nefes almanın nasıl bir his olduğunu bilmiyorlardı. Taa ki "O" gelene kadar...
Aşk, ölümsüzlüğüyle, zamansız ve özgür varlığıyla Diyara geldiğinde birşeyler sonsuza kadar değişmek üzereydi. Kehanetin gerçekleşmesi için bütün taşlar yerine oturmuştu. Ölüm ve yok oluş kaçınılmazdı. Yeni bir dünyada yeni bir yaşamın filizlenmesi kadar kaçınılmazdı.
"Yedinci gecenin sabahında, onu beklediğin yerde 'O' seni bulacak…
Yıldızlar solduğunda ateş hakim olacak…"
Küçümsetmediğiniz, varlığınızı temiz nefes almak için huzurlu oksijenler biriktirdiğiniz, kavgasız, çekişmesiz, saygıyı hak ettiğiniz ve saygıdeğer bir hayat süreceğiniz ömrünüze geldiniz.