Fantastik edebiyatın kraliçesi Nazlı Eray aşkın hiçbir şeyle sınanamayan gücünü anlatıyor!
"Aşık Papağan Barı, aşkı öğrenmek isteyen bir erkeğe aşkı öğretmek için yazıldı. Kitap yazılırken o, yazılan bölümleri coşku ve heyecanla okuyordu. Ne yazık ki 19 Haziran 1995'te, Kulu yakınlarında geçirdiği bir kazada yaşamını yitirdi. Arabası dört takla atmış, yolun kenarındaki topraklık bir alana saplanmıştı. Fellini'nin film müziklerini çalan bir akordeona dönüşmüş arabasını görünce korkunç bir acı ve dehşet duydum. O ezilmiş çelik yığınından çıkmış, bana doğru koşuyordu. Öldüğünü bilmiyordu henüz. Ben de bir şey söylemedim. Saçları dağılmıştı. Kolundaki parçalanmış saat 6:20'yi gösteriyordu. Kitabın sonunu merak ediyordu. Her gece yazı masamın üstünde Aşık Papağan Barı'nın sayfalarını açık bırakırım. Bir de ufak ışık yanar. Ben görmeden gelip kitabı okuduğunu biliyorum."
- Nazlı Eray
"Büyük bir fantezi, bu fantezinin altında coşkuyla, duyarlıkla çarpan bir yürek, içtenliğin yazdırdığı öyküler. Dünyayı kucaklamak isteyen bir öykücü Nazlı Eray."
- Selim İleri