Aşık Seyrani, 19. yüzyılın önemli halk şairlerinden biridir. Hem hece hem de aruzla yazılmış güçlü şiirleri vardır. Seyrani, ,daha çok taşlamalarıyla öne çıkarılsa da onun şiirlerinde Ahmet Yesevi ve Yunus Emre geleneği ağır basmaktadır. Şiirlerindeki dil çok güçlüdür. Halk edebiyatında hiç kullanılmamış benzetmeleri vardır. Bu da onun eğitimli olmasından kaynaklanmaktadır. Onun toplumsal konulardaki tespitleri dönemiyle ilgili bilgiler vermektedir. Onun şiirleri bugün de okuyanları etkilemekte, düşündürmekte ve zaman zaman da tebessüm ettirmektedir. Seyrani bu yönleriyle yaşayan ve okunası bir şairdir.
Aşık edebiyatındaki rüya motifi geleneği Seyrani'de de görülür. Seyrani bu yönüyle "badeli aşırlardandır. Seyrani ismini almasında efsaneleşen bu rüya motifiyle birlikte kendisinin fazla gezip dolaşmasından dolayı bu ismi aldığı da söylenir. Babasının imam olması ve İstanbul kültür çevresinde altı yedi yıl gibi bir süre kalması onun kişiliğiyle birlikte sanatını da etkilemiştir. Şiirlerinden de anlaşılacağı üzere Seyrani, dindar bir kişiliğe sahiptir. Onun ünlenmesinde sosyal hayattaki haksızlıklar ve yolsuzluklar karşısında cesurca söylediği taşlamalarının önemli bir yeri vardır.