Erzurum, Türk kültür ve sanat hayatının önemli merkezlerinden biridir. Yetiştirdiği edebî ve tarihî şahsiyetlerle adından sık söz ettiren şehir, Âşık şiiri geleneği içerisinde özellikle Sümmânî tarafından temsil edilmektedir. Sümmânî, Âşık şiiri geleneğinin mihenk taşlarından biri olduğu için; bu edebiyat türünde onun ayrı bir yeri vardır. Ne var ki o, son yıllara kadar araştırmacılar tarafından hep göz ardı edilmiş ve gerekli ilgiyi görmemiştir.
Sümmânî hakkında zamanında geniş bir çalışma yapılmadığı için, şiirleri ya unutulmuş, ya da diğer âşıkların şiirlerinin içinde eriyip gitmiştir. Yapılan araştırmaların da oldukça yetersiz kalmasından dolayı da günümüze çok az şiiri ulaşabilmiştir. Bu şiirler de yine yazılı olmayıp, âşıkların ve torunlarının kulaktan duyma şiirler olmuştur.
Biz Sümmânî'nin hafızalarda yer eden bu şiirlerini derleyerek bir araya toplama yoluna gittik. Çalışmamız sırasında Sümmânî'nin şiirlerini içeren dört adet cönk ile 48 adet yazma varak ele geçirdik. Şiirleri tasnif ederken esas olarak bu cönkleri ele alarak, şiirlerin mısra ve kıtalarında oluşan farklılıklarda cönkleri ön planda tuttuk. Cönklerde mahlas beyti olmayan şiirler ise Sümmânî'ye ait olup olmadığı şüphesi ile değerlendirilmemiştir. Ayrıca Sümmânî hakkında yayınlanan eserler de şiirlerin sonuna verilerek, bizim yeni yayınladığımız şiirlerin hangileri olduğunu böylece ortaya çıkardık.
Bu metot doğrultusunda hazırladığımız eser, okuyucu ve araştırmacılar tarafından yoğun ilgi gördü. Bu ilgiden dolayı eserin ikinci baskısı yapılması gereği doğdu. Bu ilgi için okurlara teşekkür ediyorum.
Birinci baskıda yer yer baskı hataları olmuştu. Bu baskıda hem bu hataları düzelttik, hem de bu süreç içinde yeni tespit ettiğimiz şiirleri de yayınlama fırsatı bulduk. Ayrıca bu baskıda Sümmânî'nin hikâyeciliği üzerine de durarak onun tasnif etmiş olduğu "Elmas İle Kahraman" ve "Mâhirî" hikâyelerini de bu çalışmamıza dahil ettik. Bu yeni bölümlerle beraber Sümmânî'nin hikâyecilik yönünü de ele almış olduk. Burada şunu da okuyucularımızın dikkatine sunalım ki, bazı alevî web sitelerinde Sümmânî'nin alevî olduğu yönünde ifadeler yer almaktadır. Bu kesinlikle doğru değildir. Sümmânî'nin Alevilikle uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur.
Çalışmalarım sırasında yardımlarını hiç esirgemeyen, her konuda kendilerine başvurduğum sayın Hüseyin Sümmânîoğlu ve merhum Nusret Toruni'ye teşekkürlerimi sunuyorum.
-Abdulkadir Erkal