Asiler Devri
İmparatorlukların yıkılıp ulus-devletlerin kurulduğu 20. yüzyıla varan süreçte Osmanlı, Habsburg, Romanov ve Kaçar imparatorluklarının sınırlarına büyük bir hareketlilik hâkimdi. Kalıplaşmış siyasi hayat baştan aşağıya değişiyordu. Asiler Devri, bu süreçte Balkanlar’dan Kafkasya ve Ortadoğu’ya uzanan geniş bir coğrafyayı şiddet yoluyla şekillendiren eşkıyaların, isyancıların, çetecilerin ve eylemcilerin izini sürüyor. Ramazan Hakkı Öztan ve Alp Yenen’in derlediği bu çalışma, Kafkas eşkıyalar ile Balkan devrimcilerin, İranlı çeteciler ile İttihatçıların kurulu düzeni ihlal etmelerine yol açan koşulları ve eylemlerinin sonuçlarını, çeşitli vakalar üzerinden tarihsel ve biyografik yaklaşımlarla ele alıyor. “Kapsayıcı ve kullanışlı bir kategori olarak ‘asiler’ söz konusu mudur? Ve özellikle yaygın oldukları veya özellikle önemli bir rol oynadıkları bir dönemi anlamlı bir şekilde tanımlayabilecek bir şey –bir ‘asiler devri’– mevcut mudur? […] Bir anlamda, imparatorlukların cephelerinde ihlalci siyaset yapan marjinal figürler olabilirlerdi, fakat tarihsel anlamda hiç de marjinal değillerdi. Tam tersine, imparatorluğun sona ermesinde ve bir dizi ardıl devletin ortaya çıkmasında çok önemli bir rol oynadılar.” ERIK JAN ZÜRCHERİmparatorlukların yıkılıp ulus-devletlerin kurulduğu 20. yüzyıla varan süreçte Osmanlı, Habsburg, Romanov ve Kaçar imparatorluklarının sınırlarına büyük bir hareketlilik hâkimdi. Kalıplaşmış siyasi hayat baştan aşağıya değişiyordu. Asiler Devri, bu süreçte Balkanlar’dan Kafkasya ve Ortadoğu’ya uzanan geniş bir coğrafyayı şiddet yoluyla şekillendiren eşkıyaların, isyancıların, çetecilerin ve eylemcilerin izini sürüyor. Ramazan Hakkı Öztan ve Alp Yenen’in derlediği bu çalışma, Kafkas eşkıyalar ile Balkan devrimcilerin, İranlı çeteciler ile İttihatçıların kurulu düzeni ihlal etmelerine yol açan koşulları ve eylemlerinin sonuçlarını, çeşitli vakalar üzerinden tarihsel ve biyografik yaklaşımlarla ele alıyor. “Kapsayıcı ve kullanışlı bir kategori olarak ‘asiler’ söz konusu mudur? Ve özellikle yaygın oldukları veya özellikle önemli bir rol oynadıkları bir dönemi anlamlı bir şekilde tanımlayabilecek bir şey –bir ‘asiler devri’– mevcut mudur? […] Bir anlamda, imparatorlukların cephelerinde ihlalci siyaset yapan marjinal figürler olabilirlerdi, fakat tarihsel anlamda hiç de marjinal değillerdi. Tam tersine, imparatorluğun sona ermesinde ve bir dizi ardıl devletin ortaya çıkmasında çok önemli bir rol oynadılar.” ERIK JAN ZÜRCHER
Devamını Oku