"Ya okuyanın hali? Turgut Uyar'ın dizesini yeniden formüle edersek,burada herkes kendi gecesiyle yüz yüzedir artık. Belli bir takatsizliğiveri alacağız. Yetişememek, yakalayamamak düşüncesi de bize eskisikadar kaygılayıcı gelmemeye başlayacak belki. Ve o ilk mecalsizliğikızgınlığın (ve apansız sevinçlerin) yardımıyla atlattıktan sonra, geceningeç saatlerinde, orada ileride yavaş yavaş, bizimkine çok benzeyenama enerjetik yüklerinden arınmış bir dünyanın sözlerden oluşmayabaşladığını görebileceğiz..."
Orhan Koçak
Ulus Baker'in yazılarının, Orhan Koçak'ın kitaba yazdığı arkasözden deanlaşılabileceği gibi, daha çok üslupla, ele alma biçimiyle, "ruh hali"yleilgili bir yanı var. Ama bir de analitik bir yanı var bu yazıların – sadece"literatürü bilme"yle değil daha çok zekâyla ilgisi olan, yaratıcı, özgünanalitik kıvılcımlar çaktıran bir yanı... "Akademik" yazında da, "politik"yazında da, "gazeteci yazılarında" da pek nadir bulunan bir yan bu.
Onun için "Ulus Baker yazısı" deniliyor! O analitik potansiyel, genellikleaşındırarak gerçekleştiriyor kendini. Yerleşik kabulleri, kalıp argümanları,söz alışkanlıklarını, kuramsal "töre"yi aşındırarak...
Bu kitapta göz önündeki birçok konuyla ilgili aşındırma denemesi yeralıyor: Kapitalizmin "doğası" ya da işleyiş mantığı... Psikanaliz kuramı...İslâmcılık... Milliyetçilik... Marksizm ve Marx'ın kuramı... Sol Hareket,ÖDP...