"Aşkın dili olsa da konuşsa" deriz. İşte bir gün aşk konuşmaya başlamış ve demiş ki: "Ey insanlık hep peşimden koştunuz, bana ulaşmaya çalıştınız. Aslında bana ulaştınız ama hiç fark etmediniz. Benim için ağladınız zaman bile size hep yalan belki de şaka gibi geldim. Bana hep yakıştırmalar yaptınız. Size bir hikâye anlatayım. Bir gün küçük bir kedi kuyruğunu yakalamak için hep kendi etrafında dönüp duruyormuş ve büyük kedi dayanamayıp ne yapmaya çalışıyorsun diye sormuş. Yavru kedi de bana ancak kuyruğumu yakaladığım zaman mutluluğa ulaşacağımı söylediler. Ben de onun için uğraşıyorum diye cevap vermiş. Büyük kedi gülmüş ve 'ben de küçükken senin gibiydim. Hep kendi etrafımda döner, kuyruğumu yakalamaya çalışırdım ama bir gün durdum ve düşündüm ve yürümeye karar verdim işte o zaman anladım ki zaten o benim peşimden geliyordu.' İşte şimdi anladınız mı? Aşk bir kedinin kuyruğudur ki, ona ulaşmak için peşinden koşmanız gerekmez, o zaten her hareketinizde arkanızdan gelir." "Hayatın İçinden Aşk Hikâyeleri", herkesin peşinden koştuğu şiddetli aşk isimli bir duygunun hayata yansıyan yönlerini anlatıyor.