Antik dönemde Sinop, Samsun, Terme ve Giresun civarında yaşamış olan Amazon kadınlarının yaşam tarzlarını anlatan Aşk-ı Amazon; anaerkil bir topluluk olarak büyük güç oluşturan ve hayatlarını erkek olmadan, kendilerine has kurallarıyla yaşayan kadınların romanıdır.
Amazonlar, Karadeniz bölgesinde uzun süre yaşadı ve varlıklarıyla efsaneleşerek isimleri günümüze kadar geldi.
Avcılık yaparak hayatlarını idame ettiren Amazonlar; iyi birer okçu olmak ve kol kaslarının daha iyi ve daha kuvvetli çalışması için sağ memelerini dağlayarak hayata başlıyorlardı. Bu korkunç detay; söz konusu tabloyu daha da ilginç duruma getiriyor. Antik dönem tanrıçalarından biri olan Artemis'e tapınan kadınlar, onun gibi cinsel ilişkiyi ve aşkı reddederek kutsallaştıklarına inanıyorlardı. Anadolu'da; yani bizim coğrafyamızda yaşamış olan Amazonlar, ayrıca çok iyi birer savaşçıydılar.
Banu Boz, Karadeniz kadının sert mizacından yola çıkarak edindiği bilgilerle bizi ta Amazonlara götürüyor. Amazonların gökyüzü hareket ve gezegen konumlarını çok iyi bildikleri, hamile kalmak için bekledikleri mayıs ayından anlaşılıyor. Doğumların Kova burcunda gerçekleşmesi ise ilginç ve bir o kadar da dikkat çekici bir detay.
Amazonlardan öğrenecek çok şey var. Aşk-ı Amazon romanı da bu inanılmaz kadınların hayatlarını anlatıyor.