Bu yazılar hakikati örterek hakirleştiren kimselere karşı yazılmışşuur çağrılarıdır. Tezat çukurunda debelenen insanlık, içindeoluşan boşluğu yeni mezarlar kazarak kapatmaya çalışıyor.Ve edep hüzne ne kadar komşudur! Yazılarımda her anonun kokusu duyulur. Ama bizimkisi âşıkane hüzündür.Yetimhane değildir. Bu yüzden hüznümüz hezeyanlaradeğil, heyecanlara gebedir. Ruh kökümüze tasallut olmuşbilumum kurtçuklardan arınmak, dağarcığımıza kurulmuşdarağaçlarında sallanan cesetten kelimelere yeni bir ruhüfl emek, katı ve dondurulmuş kalıplar içerisinde bir fetişlermabedi haline getirilmiş gönül ve akıl evimizi hilkatin verisaletin dışında mutlak hakikatin tanınmadığı bir mefkûreocağı kılmak... Hamasete ram olmuş ham gönülleritefekkür demiyle işleyip feraset dergâhında tam kılmak.Marifet de hakikat de bu olsa gerek. Aşkın kendisi, aşktükendiğinde geride kalandır ve bu hem bir sanat hem detalihli bir tesadüftür. Ve Aşk imanın eylemidir. Kimde az aşkvarsa on da az iman vardır.