"Aşk, onun şiirlerinin önemli konularındandır, çünkü hayatın bütün yönleriyle şiirin konusu olabileceğine inanır. Ancak aşk konusunu çok ender tek başına işler. Konu her zaman daha kapsamlı bir toplumsal çerçevede işlenir. Gerçek dünya; toplumsal kavgaların, haksızlıkların ve kişisel faciaların dünyası, aşkın mekânıdır Behramoğlu'nun şiirlerinde. Onun için şiirlerinde aşk, bir duygudan ziyade bir eylemdir ve fiziksel aşk, yani sevişmek önemlidir. Örneğin 1965'te yayımlanan "Bir Gün Mutlaka" adlı şiir, 'Bugün seviştim yürüyüşe katıldım sonra' dizesi ile başlar. Sevişmek ile siyasi eylem arasında bir zıtlık yoktur. İkisi arasında doğal bir bağ vardır. (…) Okuyucusuna hiçbir zaman bireylerin güzel olmayan bir toplumsal ortamda yaşadıklarını unutturmaz. 1990'da yazılmış olan 'Sevgilimsin' adlı şiirinde de (…) kanayan gençliğinden söz eder, sevgililerin bedenlerinin 'kana kana kanayamadan yan yana' olduklarını belirtir. Gece sevgili bağırarak uyanır. (…)
Ataol Behramoğlu'nun şiirsel evreni huzursuz bir evrendir. Şiirlerinde üç nesil toplumcuların maruz kaldıkları şiddete, açık veya kapalı göndermeler vardır."
(Laurent Mignon, "Çağdaş Türk Şiirinde Aşk, Âşıklar, Mekânlar" Hece Yayınları, 2002.)