Eylül! Daha çocukluğumdan
beri size bakardım ben
bir yazın azalmakta olan
sözcüklerinden nasıl da
ansızın sökülürdünüz
bahçelerle ve kül
dolardı içim... Eylül!
Eylül! Kırılgan mevsim!
cam hançeri güzün
dağılırdı kalbimde
birden gecenin ve gündüzün
Hilmi Yavuzperdesiyle
örtülürdünüz
tenhayla ve tül dolardı içim... Eylül!
Eylül! unuttum sizi
dağ kızarır yol sararırdı
ve ben dönüşlere bakardım
o aman vermez belleğin
paramparça
güldüğüydünüz
aynalarla ve gül
dolardı içim...Eylül!