Bu eser Batı'da tasavvufa hasredilmiş en değerli antolojilerden birisi olup aslında çeşitlilikle birlikte sahihliği açısından da eşsizdir. Bu eserin değerini anlayabilmek için Batı'daki tasavvuf çalışmaları tarihini göz önünde bulundurmak gerekir. Oryantalizmin yükselişiyle birçok tasavvufî metin Avrupa dillerine tercüme edilmiş ve bu konu üzerine tafsilâtlı çalışmalar gün yüzüne çıkmaya başlamıştır. Bununla birlikte bu çalışmaların neredeyse tamamı sahihlikten yoksundur. İslâm dünyasındaki ismiyle Şeyh Abdülvâhid Yahyâ, yani R. Guénon'un "başlattığı" gelenekselci ya da perennialist ekol, hem teori hem de uygulama bağlamında gerçek tasavvufun Batı'da sunulması açısından azamî önem taşır. 1930'larda, muazzam bir şahsiyet olan Frithjof Schoun (Şeyh İsâ Nûreddîn Ahmed), derinlik ve sahihlik açısından tasavvufa dair benzersiz metinler ortaya koymuştur. Schoun'un eserleri, Titus Burckhardt (Sidi İbrahim İzzeddîn), Martin Lings (Şeyh Ebû Bekir Sirâceddîn), bu eserin editörü olan Jean-Louis Michon ve aralarında diğer birçok âlimin bulunduğu dostlarına ait eserlerle tamamlanmıştır. Bu arada 1920'lerden itibaren birçok akademisyen, tasavvufun Kur'ânî menşeini görmüşler ve ciddi eserler kaleme almışlardır. Bu yönelim Louis Massignon'la başlamış, onu Henry Corbin ve Annemarie Schimmel gibi önemli şahsiyetler takip etmiştir. Bunlardan bir kısmı çeşitli tarîkatlara mensuptur. Elinizdeki antoloji tüm bu yazar kategorilerinin eserlerini ihtivâ etmektedir. Editörler orijinal ve tasavvufa farklı yaklaşımlar sunmanın yanında, bu alanın çeşitli yönlerini temsil eden metinleri seçmede oldukça basîretli davranmışlardır.