Sydney Wellesley, evleneceği adamın ihanetini öğrendiğinde talihsiz bir kaza geçirdi ve sakatlığı atlatıp iyileştiğinde, ailesinin ondan istediklerini reddedip Güney Dakota'ya doğru yola çıktı. Babası, bunları öğrenince onu maddi olarak zor durumda bırakıp geri dönmesini ve nişanlısıyla evlenmesini istedi. Elinde, avcunda harap bir bina, köhne bir ahır ve bakımsız araziler kalan Sydney, neredeyse vazgeçmek üzereyken ona yardım edebilecek olan Hunter ile tanıştı.
Elinde kalanlarla ilgili ne yapacaklarını düşünürlerken, iş arayan bir kadın, kızıyla birlikte çiftliğe gelir. Zor durumda olan bu kişilerin de onlara katılmasıyla birlikte, Sydney hayatının değişmeye başladığını fark eder. Yardıma ihtiyaç duyan bir çocuğun sevgisi ve kahramanların her yerde var olduğuna onu inandırmayı başaran Hunter ile birlikte, gerçek mutluluğa giden yolda adım adım ilerlemeye başladığını hisseder.