"Asansörle dördüncü kata çıkıp Cemal Bey'in odası nerede diye etrafına bakındı. Daha önce hiç gelmemişti. Gazeteler plazalara taşındığından beri, kendilerini odalarına kapatan köşeciler, diğer çalışanlarla pek muhatap olmazdı. Birkaç sene önce gazetenin diğer bir köşe yazarı ile yaşanan polemik aklına geldi. Dördüncü kattaki odasına çıkmak için asansöre binen köşe yazarı, arkasından gelen birkaç genç gazeteciyi engellemiş, onlarla birlikte yolculuk etmekten imtina etmişti. Tabii herkes bu seçkinci tavır karşısında şok olmuştu. Üstelik adam eski solcu, şarkıları dilden dile dolaşan bir sanatçıydı. Pek çoğu onun şarkılarıyla büyümüş olan genç gazeteciler bu davranıştan hem utanmış, hem de adamdan nefret etmişlerdi."
Sibel Köklü, okurlarla ilk defa buluşan gazeteci Rüya Keskin'in son macerasında, medyanın çürümüşlüğüne meydan okurken, Kıbrıs'taki kumarhanelerde dönen ve içinde siyasilerin de olduğu bir cinayeti çözmeye çalışıyor.