Eğer kendinizi gülünç duruma düşürmek istemiyorsanız, 60'lı yılların tüm o güzel kaosunun ya da Vietnam'ın fütursuz işgalinin bittiğini söylememeniz ya da hemen o kafadan çıkmanız gerekir: Değişen sadece başkanların, kabinelerin, rejimlerin, coğrafyaların ve harabelerin arasında yeşeren sokakların isimleridir.
Nixon, Johnson, Reagan'dan arta kalan silahları "özgürlük mesihi" Obama çöpe atmadı, beynelmilel savaş çağrıları tüm hızıyla, günbegün devam ediyor.
Körfez Savaşı'nda katledilen Ortadoğu halkları ile Saigon (Vietnam)'da napalm bombası ile haritadan silinen evler arasında çok bir fark yoktur ya da Kobene'ye sıkılan mermilerle Kamboçya'da kullanılanlar hakkında değişik bir yaklaşım geliştirmemiz söz konusu olamaz.
Savaş lokaldir ve evrenseldir!
Bunu ancak savaşın bütünlüğünü görenler fark edip, güncel olarak tarihin tüm karanlık sayfalarında karşı duruş sergileyebilirler.
Kupferberg, Bashlow, Ginsberg ya da o dönem kürsüye çıkıp şiir okumuş, eylem koymuş, rock grubu kurmuş, film çekmiş, galeri açmış kim varsa arkalarında sanılanın aksine bir kültür mirası bırakmadı, onun yerine kültürü deforme edip güncel bir şekilde uyarlama fikrini sundular.
60'lı yıllar savaşa karşı her alana yayılan başka ve güzel bir savaşın ev sahipliğini yaptı. O savaş halen sürüyor:
Bir iki üç daha fazla Vietnam!
Daha fazla Felluce!
Daha fazla Rojava!