"Bir kez aşka ulaşanın yitirecek zerresi kalmaz ruhundan başka. İçindeki üstün değere erişme arzusunu keşfeden, aşkın çılgınlığa yönelten kışkırtıcılığından asla vazgeçemez!
Aşkın derinliği, yaşamın yüzeyselliğine karşı bir isyandır. Çağına tanıklık eden bir başkaldırıya dönüşür, akabinde de efsaneleşir.
Aşka düşmeyegör Diotima, tenini okşayan samyeli gibi zambaklara bile parmak uçlarınla dokunursun. İşte bu hal, yaratmanın anlamını kavrayan sanatçının hoş görülen çılgınlığı kadar içsel ve doğaldır."
Ümit Yaşar Gözüm, Aşkın Estetik Halleri adlı kitabında yaşadığımız kadim topraklardaki büyük uygarlıkların aşka dair bıraktığı izleri takip ediyor. Mitolojinin başladığı, kadının kut aldığı, insanlığa binlerce tanrı ve tanrıça armağan eden bu bereketli coğrafyanın içinde geçen bir yolculuk hikâyesi… Gözüm, aşka ve sevgiye dair birbirini tamamlayan, sanatsal bir dille kaleme aldığı özgün ve akıcı denemeleri felsefenin metodolojisine dayandırıyor.