E.G. Browne'nin ifadesiyle Sebzevârî, İran'ın son büyük filozofudur. Derin felsefî ve irfanî birikiminden dolayı 'Hikmet sahiplerinin mührü' ve 'Zamanın Eflatunu' şeklinde övgülere de mazhar olmuştur. Zira Sebzevârî, kesintisiz bir şekilde süregelen ancak üzeri küllerle örtülmüş olan Molla Sadrâ öğretisine 19.yüzyılda yeni bir nefes üfleyerek hikmet ateşini tekrar alevlendiren bir bilge kişidir.
S.Hüseyin Nasr'ın da dikkat çektiği üzere Sebzevârî, içinden çıkılması zor olan girift ibarelerle örülmüş, yüksek bir hikmet denemesi olan Molla Sadrâ felsefesini daha anlaşılır kılmak için Şerhu'l Manzûme'yi kaleme almıştır. Bu eseriyle Sadra'nın hikmet dünyasına kapı aralayarak, hikmet parıltılarıyla aydınlanan bir zihinle tüm var oluşu, varlığın meta-ontik önceliğinin perspektifinde yorumlamış, yaşadığı dönem ile geçmişi kurduğu bilgelik köprüsüyle birleştirmeyi başarmış hâkim, müteellih bir münzevidir.