… Aşk bazen sadece biter.
Kursakta izi kalır.
Her hikâye kendi gerçekliğini içinde saklar. Yazarken hayal gibidir, okurken gerçeğin taa kendisidir. Herkesin bir hikâyesi vardır; eksik ya da yarım kalmış, başlamadan bitmesi gerekmiş… Canı yanıp susulmuş, kan kusup kızılcık şerbeti denilmiş. Kimi hayatı teğet geçip ölümle sınanmış, kimi "hasretinden prangalar eskitmiş"… Hikâye bu ya; sonunda herkes eksik kalmış, tamamlanmamış duygular, yaşanamamış aşkların diyarında kursakta kekremsi bir tat bırakmış.
Bu kitapta okuduğunuz hikâyeler gibi... İyiliğin ve kötülüğün ortasında kalanları, hayata tutunamayanları, tutunup düşenleri, yel değirmenlerine karşı Don Kişot olmayı, hayatta kalmak için acımasız davranmayı,bazen de kendini yok saymayı elinizde tuttuğunuz Sinan Tuzcu'nun Aşkın Kursağında Kalan kitabında okuyacaksınız.
Sinan Tuzcu Böcek romanının ardından hayata dair hikâyeleri anlattığı bu kitabında Türkiye'nin gerçekliğine de ayna tutuyor.Kitap; zaman, mekân, olaylar, karakterler farklı olsa da hayata dokunan herkesin hikâyesini konu alıyor…